Kaz Dağı Etkinliğimiz

Kaz Dağları; coğrafi konum olarak Biga Yarımadası'nda, Çanakkale ve Balıkesir illerimizin mülki hudutlarında yer alan bir dağ topluluğudur. Biga Yarımadası ise bulunduğu coğrafi konum itibari ile verimli toprak yapısı, yaz ve kış aylarında kurumayan su kaynakları gerek yer altı gerekse yer üstü doğal kaynaklarının zenginliğiyle, liman iklim özellikleri taşımasından dolayı, binlerce sene yerleşim yeri olarak kullanılmıştır. Bu sebeple bölgede, ekonomik sosyal, kültürel canlılık, süreklilik arz etmiş ve bölgede devletler kurulmuştur.

Kaz Dağları; coğrafi konum olarak Biga Yarımadası'nda, Çanakkale ve Balıkesir illerimizin mülki hudutlarında yer alan bir dağ topluluğudur. Biga Yarımadası ise bulunduğu coğrafi konum itibari ile verimli toprak yapısı, yaz ve kış aylarında kurumayan su kaynakları gerek yer altı gerekse yer üstü doğal kaynaklarının zenginliğiyle, liman iklim özellikleri taşımasından dolayı, binlerce sene yerleşim yeri olarak kullanılmıştır. Bu sebeple bölgede, ekonomik sosyal, kültürel canlılık, süreklilik arz etmiş ve bölgede devletler kurulmuştur.

Mitolojideki ismi 'IDA' olarak geçen Kaz Dağları; birçok önemli döneme ev sahipliği yaparken, efsaneler acısından da zenginlik arz eden çok önemli bir Türkiye zenginliği haline gelmiştir.

Homeros ve İlyada Destanlarında Kaz Dağları, "çok pınarlı, vahşi hayvanların anası" olarak sıkça bahsedilmektedir.

Efsanede yer alan Truva Savaşları'na tanıklık eden, Hera, Athena ve Afrodit'in yaşadığı dünyanın en güzel kadını seçimi burada yaşanmış, Tanrılar Tanrısı Zeus ve diğer Tanrılar Truva savaşını Kazdağı'ndan izlemiş, Afrodit ilk kez burada aşık olmuş ve en önemli söylence Sarı Kız Efsanesi bu topraklarda yaşanmıştır.

Kaz Dağları'nda bilim adamlarının yıllar süren bilimsel çalışmaları sonucu; 800 adet bitki türü tespiti yapılmıştır. Bu 800 tür bitkiden 77 adedi sadece Türkiye'de, bu 77 türünde sadece 29 çeşidi sadece Kaz Dağları'nda bulun maktadır.

Kaz Dağları, güney yamacında, denizden 200 metre yükseltiye kadar zeytin ağaçları, 600 metreye kadar kızıl çamlar ve 600-1500 metre kadar kalan kısmı ise karaçamlar ve en önemli endemik orman ağaçlarından: Göknar, kayın, kestane, gürgen ve meşe ağaçları ile kaplıdır. 155 metreden sonra ise yastık formatındaki bitki yayılımı vardır ki, bu türler, endemik bitkilerin çok büyük bir kısmıdır.

Kaz Dağları dünyada Alp Dağları'na eşdeğer oksijen üretimiyle bakirlik ve temizliğin de simgesi olmuştur. Bizler için insanlık aleminin doğal, kültürel ve evrensel değeri olan efsanelerin kutsal dağı Kaz Dağları Çok uluslu şirketlerin altın arama amacıyla yok etmesini protesto etmek amaçlı bir etkinlik gerçekleştirdik.

19-22 Eylül 2011 tarihlerinde 45 kişilik üye grubumuzla, 3 gün süren etkinliğimizin ilk durağı Çanakkale'ydi. Çanakkale Cumhuriyet Meydanı'nda, Çanakkale Çevre Platformu Başkanı Hicri Nalbant ile platform üyeleri, Çanakkale Belediye Başkan Vekili Dr. Celal Karakaş ve 30 civarında yerel ve ulusal basın mensubu huzurunda buluştuk. Büyükçekmece Çevre Koruma Derneği Başkanı Dr. Erdoğan Anik, yaptığı basın açıklamasında;


"Geçtiğimiz yıl Eylül ayının üçüncü haftası cuma günü saat 10.30 civarında Cumhuriyet Meydanı'nda Çanakkale Çevre Platformu üyeleri ve Belediye Başkan Yardımcısı Celal Karakaş ile bir basın açıklaması yapmış ve altına tapanlara, 'Kazdağı'na kıymayın' demiştik. İşleyen hukuki sürecini takip edeceğimizi söylemiştik. Bugün 45 kişilik üye grubumuzla yine Çanakkale'deyiz. Bizler için Çanakkale, savaş ve zafer demektir. Çanakkale Truva demektir. Çanakkale Kazdağı demektir. Gündemimiz Kazdağı olduğunda ise, aklımıza binlerce yıllık geçmişe sahip bir doğal kültürel miras gelir. Burada, Kazdağı'nı kendine yurt edinmiş kelebekler, böcekler, kuşlar, ağaçlar ve insanlar yaşar. "Homeros'un İlyada’sı da Kaz Dağı'nı zaten böyle tarif etmiştir. Burada IDA hayvanların anası, kaynağı ve pınarı bol IDA olarak tarif edilir. İste medeniyet budur. Birlikte kardeşçe yaşamak Aradan yüzlerce yıl geçer ve bu günlere geliriz. Kendilerine maden ocakçısı denen zevat yani altına tapanlar, Kazdağı'ndaki yaşam birlikteliğini yok etmek, Kazdağı'nı hayvansız, insansız ve pınarız bırakmak, topraktan bir avuç altın almak için faaliyete geçerler. Bizde onlara durun demek için faaliyete geçeriz. Çünkü biz Allah'tan korkarız Kaz dağları tabi ki Çanakkale'nindir, Balıkesir'indir. Ama Büyükçekmece'nin de Edirne'nin de Paris in de Tokyo'nun da Londra'nın da Kaz Dağları’dır. Yani Kazdağıları dünyanın Kaz Dağları’dır Çanakkale'de bu dünya mirasına sahip çıkma konusunda sivil toplum kuruluşlarına ve Çanakkale'nin taşına, toprağına, bu coğrafyada yaşayan canlısına desteğini söyleyen güçlü bir ses var. "Kazdağıları için gerekirse Birleşmiş Milletlere, gerekirse Avrupa Parlamentosu'na başvururuz. Kaz Dağları’nı Birleşmiş Milletler düzeyinde UNESCO dünya Kültür Mirası listesine aldırma çalışmalarına başlarız'

Ayni gün Çanakkale'den Ayvalık'a geçen dernek üyeleri, konaklamalarının ardından, ertesi sabah Altınoluk GÜMCED (Güney Marmara Doğal ve Kültürel Çevre Koruma Derneği) Başkanı Mehmet Akif Öznal ve yönetim kurulu üyeleri ile birlikte olan Büyükçekmece çevre koruma Derneği üyeleri Altınoluk Cumhuriyet meydanında kalabalık bir izleyici topluluğu ve basın mensupları karşısında ortak bir basın açıklaması yaptılar

GÜMCED Başkanı Mehmet Akif OZNAL ise yaptığı konuşmada dernek başkanımız ve üyelerimize duyarlılıkları nedeniyle teşekkür ederek, onları Körfez'de konuk etmekten mutluluk duyduklarını belirterek: "Yıllardır kararlı bir mücadele içinde olduğumuz talana karşı bugün sizleri de yanımızda görerek haykırıyoruz. Kaz Dağları’nda ve Madra Dağı'nda dayatılan yüzlerce maden ruhsatına karşı, başta çokuluslu altın tekelleri ve yerli işbirlikçileri olmak üzere, tüm çıkar çevrelerine karşı, yaşam alanlarımızı korumak için sonuna kadar direneceğiz" dedi.

Ömer SERT


İletişim

  • Adres: Pınartepe Mahallesi, Sahil Yolu Caddesi, No:7 Büyükçekmece / İstanbul

  • Telefon : +90 (212) 883 95 80

Bizi Takip Edin